SADAKA VE İNFAK

SADAKA VE İNFAK; Muhakkak ki Peygamber Efendimiz  insanları karanlıktan aydınlığa çıkarmak; onları hayır ve felaha irşad etmek; dünya ve Âhiret’te yollarını nurlandırmak için gönderilmiştir. Bütün peygamberlerin daveti olan; İslâm’ın tebliği görevini omuzlarında taşımıştır. Onun sahabeleri de dünyayı nurlandıran karanlığın kandilleridirler. 

Bilmeliyiz ki Peygamber Efendimizin  ve sahabelerin, Allâh yolunda verdikleri sadaka; dinimizde, bir defa vacip babında bir defa da sevilen amel babında varid olmuştur. 

Allâh-u Teâlâ Et-Tevbe Sûresi’nin 103. Âyet-i Kerîmesi’nde şöyle buyuryor: 

۞‭khz‭ ‬mn‭ ‬amvalhm‭ ‬sdqh‭ ‬tthrhm‭ ‬vtzkyhm‭ ‬bha‭ ‬vsl‭ ‬lyhm‭ ‬an‭ ‬slatk‭ ‬skn‭ ‬lhm‭ ‬vallh‭ ‬smy‭ ‬lym‭ ۞

“Onların mallarından bir sadaka al ki, bununla onları hem temizler hem de arındırmış olursun. Bir de onlara dua et. Çünkü senin duan onların kalplerini sükûnet verir. Allâh herşeyi işitendir ve bilendir.”

Peygamber Efendimiz de birçok hadislerinde sadakanın faziletini bizlere bildirmiş, sadakanın Mümine neler kazandırdığını, Mü’minin sadaka vererek ne gibi güzelliklere nail olabileceğini ve sadaka veren kişinin ne gibi zararlardan kurtulduğunu bildirmek suretiyle, Mü’minleri sadaka vermeye teşvik etmiştir. 

Sadaka vermenin Mümine faydalarından bazıları şunlardır:

Muhakkak ki sadaka ateşten kurtuluştur. Peygamber Efendimiz  İmâm Buhâri’nin rivayet ettiği bir Hadîs-i Şerîf’te bildirdi ki (meâlen): “Yarım hurma ile olsa dahi kendinizi ateşten koruyun.”

Sadaka veren kişi, Kıyâmet Günü sadakasının gölgesinde olacaktır. Peygamber Efendimiz  İmam Beyhaki’nin rivayet ettiği Hadîs-i Şerîf’te şöyle buyuruyor (meâlen): “ Her bir kişi, insanlar arasında hükmedilinceye kadar sadakasının gölgesinde olacaktır.”

Sadaka vermek hataları siler. İbnu Hibbân’ın rivayet ettiği Hadîs-i Şerîf’te Peygamber Efendimiz  şöyle buyuruyor (meâlen): “Suyun ateşi söndürdüğü gibi, sadaka da hataları söndürür.”

Sadaka vermede, beden hastalıklarına deva vardır. Peygamber Efendimiz bir Hadîs-i Şerîf’te şöyle bildiriyor (meâlen): “Hastalarınızı sadaka ile tedavi edin.”

Sadaka vermek, kalp hastalıklarına da devadır. İmâm Ahmed’in “Müsned”inde rivayet ettiği Hadîs-i Şerîf’te Peygamber Efendimiz  kalbinin katılaştığından şüphe eden kişiler için şöyle bildiriyor (meâlen): “Kalbinin yumuşamasını istiyorsan, miskinleri doyur ve yetimlerin başlarını okşa.”

Kul, iyiliğin özünü ancak sadaka vererek tahsil edebilir. Allâh-u Teâlâ Âli İmran Sûresinin 92. Âyet-i Kerîmesi’nde şöyle bildiriyor ki: 

۞‭ ‬لَن‭ ‬تَنَالُواْ‭ ‬الْبِرَّ‭ ‬حَتَّى‭ ‬تُنفِقُواْ‭ ‬مِمَّا‭ ‬تُحِبُّونَ‭ ‬وَمَا‭ ‬تُنفِقُواْ‭ ‬مِن‭ ‬شَيْءٍ‭ ‬فَإِنَّ‭ ‬اللّهَ‭ ‬بِهِ‭ ‬عَلِيم‭ ‬۞‭ ‬ٌ

Anlamı: “Sevdiğiniz şeylerden Allâh rızası için harcamadıkça, kemale (Cennet’e) ulaşamazsınız.”

Muhakkak ki Allâh sadaka sahibinin malını bereketli kılar. İmam Tirmizi’nin “Sünen”inde rivayet ettiğine göre Peygamber Efendimiz  bir Hadîs-i Şerîf’te şöyle buyuruyor (meâlen): “Kulun malı sadaka vermekle azalmaz.”

Sadaka verdikçe çoğalan mal çok büyük bir nimettir. Öyle ki sadaka veren kimsenin, sadaka olarak verdiği maldan kazandığı sevap kendisine kalır. Böylece sadaka olarak verdiği maldan aldığı sevaba nazaran, sadaka olarak vermediği malları sanki kendisine kalmamış gibidir. 

Allâh-u Teâlâ El-Bakara Sûresi’nin 272. Âyet-i Kerîmesi’nde şöyle buyuruyor: 

۞‭ ‬وَمَا‭ ‬تُنفِقُواْ‭ ‬مِنْ‭ ‬خَيْرٍ‭ ‬فَلأنفُسِكُمْ‭ ‬۞

Manası: “Hayır adına neyi infak ederseniz, kendi nefislerinizedir.”  

Peygamber Efendimiz  kesilen koyun hakkında Âişe annemize “Ondan ne kaldı?” diye sorduğunda, Âişe annemiz “Butları hariç bişey kalmadı” diye cevap verdi. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz “Butları dışında hepsi bize kaldı.” diye cevap verdi. 

Şüphesiz ki; sadaka vermenin tamamını sayamayacağımız kadar çok büyük faydaları vardır. Allâh bizlere takvalı kul, Peygamber Efendimize layık ümmet eylesin ve bizleri sahabe-i kiram efendilerimiz gibi mallarını Müslümanlar’ın faydasına infâk etmede yarışan kullardan eylesin.

İlahiyatçı Yazar Dr.Hıdır Kartal Hoca