Osmanlıca Nedir ? 2022

Osmanlıca Nedir ? 2022

Osmanlıca Nedir ? Arapça ve Farsça’dan etkilenmiş, 13 ile 20. yüzyıllar arasında Anadolu’da ve Osmanlı Devleti’nin varlığını sürdürdüğü bütün ülkelerde kullanılan Türk diline Osmanlıca denilmektedir. Osmanlıca, Osmanlı Türkçesi, Türkçe, Lisan-ı Türki, Türki, Lisan-ı Osmani, Eski Anadolu Türkçesi adı ile de bilinmektedir. Osmanlıca, kronolojik olarak kendi içerisinde sınıflandırılmıştır. Osmanlı Türkçesinin bu dönemlerinden 15. yy’dan 16. yy kadar olan döneme Eski Osmanlı Türkçesi, 16. yy’dan 19. yy’dan ikinci yarısına kadar olan döneme Klasik Osmanlı Türkçesi, 19. yy’ın ikinci yarısından 20. yy’a kadar olan döneme Yeni Osmanlı Türkçesi denilmektedir.

Osmanlı Türkçesi, 15. yüzyıl ortalarında biçimlenmeye başlamış, 16. yüzyıl başlarında klasik biçimine kavuşmuş, 19. yüzyıl ortalarında batı etkisi sonucu ile değişmiştir.

Osmanlıca yaşadığı dönem içinde eğitim diliydi. Ve kişinin Osmanlıca bilmesi onun eğitimli olduğunun göstergesiydi. 20.yy’da doğan Türkçülük akımının dile yansıması sonucunda Latin alfabesi ile Modern Türkçe dönemi başlamış olup 1928 yılında yapılan Harf Devrimi ile Osmanlı Türkçesi dönemi kapanmıştır.

Osmanlıca Harfler ve Karşılıkları Şu Şekildedir: 2022

 

Harfler

elif ﺍ

be ﺐ

pe پ

te ﺖ

se ﺙ

cim ﺝ

çim ﭺ

ha ﺡ

hı ﺥ

dal ﺪ

zel ﺬ

re ﺭ

ze ﺯ

je ﮊ

sin ﺱ

şın ﺵ

sad ﺹ

dad ﺽ

tı ﻂ

zı ﻆ

ayın ﻉ

gayın ﻍ

fe ﻑ

kaf ﻕ

kef ﻙ

gef ﮒ

nef ﯓ

lam ﻝ

mim ﻡ

nun ﻦ

vav ﻭ

he ﻩ

lamelif ﻻ

ye ﻯ

İslamda ve Osmanlıda Hat Sanatı Nedir ? 2022

Hat sanatı nedir? Farklı yazı sistemlerinde, farklı şekillerde ve farklı coğrafyalarda ortaya çıkmıştır. Özellikle matbaanın bulunmasından önce büyük önem taşımıştır.

Hat sanatı, değişik yazı sistemleri kullanılarak geliştirilen, çoğunlukla süsleme amacıyla kullanılan görsel bir sanat türüdür. Bu sanatın amacı, harflere ve şekillere anlamlı, hünerli ve uyumlu bir şekil verilmesidir.

Hattatlık, İslam güzel sanatlarının en görsel bölümlerinden biridir ancak üzerinde fazla bir çalışma gösterilmemiştir.

Hat sanatı tarihinin yazılması kolay değildir. Çünkü bu sanatı yakından tanıyan çok fazla kişi yoktur. Bu sanat, yüzyıllar boyunca sürekli gelişmiş ve çeşitli yazı şekillleri ortaya çıkarılmıştır. Bunların bir kısmı fazla uzun ömürlü olmamış yerlerini yeni çalışmalara bırakmıştır. Bu durum aslında hat sanatını zengin bir içeriğe kavuşturmuştur. Hat sanatının değişik türleri ve bunların gelişmeleri, aynı zamanda büyük ustaları hakkında doğru bilgilere ulaşmak için çok ince araştırmalara gerek vardır.

Hat sanatı denildiğinde ilk akla gelen Kuran harfleri ile yazılmış güzel yazı sanatıdır. Kuran metinlerinin biraraya toplanmasından sonra 10. yüzyılda ortaya çıkmıştır. İslam dininin bilime verdiği önemin etkisi ile bir çok katip yetişmiş, Kuran’ı çok güzel yazmaya özen gösterilmiş ve doğal olarak yaz şekilleri de aşama göstermeye başlamıştır. Daha sonra hat sanatı önemli bir sanat kolu haline gelmiştir. Hat sanatı, İslam kültürünün önemli unsurlarından biridir.

Bugün yerli ve yabancı kütüphanelerde bulunan el yazması kuran ciltlerinin her biri bu açıdan büyük değer taşımaktadır.

Türkler, Müslüman olduktan ve Arap alfabesini kullanmaya başladıktan sonra uzun bir süre hat sanatına ilgi göstermemişlerdir. Türkler’in hat sanatı ile ilgilenmeye başlamaları Anadolu’ya geldikten sonraya rastlar. Bu alanda en güzel örnekleri ise Osmanlılar döneminde verdiler.

15. yüzyıl ortalarında yetişen Şeyh Hamdullah Türk hat sanatının kurucusu sayılır. 17. yüzyıla gelindiğinde Hafız Osman, Arap yazısına görsellik anlamında en olgun şekli kazandırdı. Bu tarihten sonra yetişen bütün hattatlar Hafız Osman’ı takip etmişlerdir.

Hat sanatı uygulanırken kullanılacak malzeme çok özeldir:

  • Kalem olarak daha çok kamış kullanılır. Bu kalemlerin uçları bıçakla yontularak belli bir açıda kesilir.
  • Kullanılan mürekkep, is ile arapzamkı dövülerek elde edilen özel bir mürekkeptir. Bu mürekkep hem akıcı şekilde yazı yazmayı sağlar hem de hata durumlarında kolayca silinir.
  • Kullanılacak kağıtların üzerine, kağıdın mürekkebi emip dağıtmaması ve yazarken kaleme akıcılık sağlaması için özel bir madde sürülür.
  • Mürekkep hokka içinde saklanır. Hokka pişmiş topraktan, çeşitli ağaçlardan ceya camdan yapılmış olabilir. Kalem sokulduğunda ucun dibe vurup bozulmaması için içine bir tutam ham ipek konur.

Türk hat sanatı 20. yüzyıl başlarında kadar parlaklığını sürdürdü ancak 1928’de harf devrimi yapılıp Latin alfabesine geçilince önemini yitirmeye başladı. Bugün artık sadece bazı eğitim kurumlarında öğretilen geleneksel bir sanat durumundadır.