Duygusal Zeka Eğitim İle Kazanılabilir Mi ? 2022
Duygusal Zeka Eğitim İle Kazanılabilir Mi ? Eskiden beri bilinen bir IQ vardı. Bugün EQ konuşuluyor. IQ zeka seviyesini gösterirken, EQ duygusal zeka seviyesini gösteriyor. Bugüne kadar IQ’su yüksek insanları başarılı olarak kabul ederdik. Oysa şimdi başarılı olmak için EQ’nun yüksek olması gerektiğine inanılıyor. Bir matematikçinin mutlaka IQ’su yüksektir ve matematikçi olması için bu gereklidir. Ama bir yöneticinin IQ’sunun yüksek olması o kadar önemli değildir. EQ seviyesinin yüksek olması çok daha önemlidir. Çünkü duygusal zeka seviyesi yüksek olanlar, hem kendi hem de başkalarının duygularını iyi okuyabilirler. Yüksek EQ seviyesi insanları daha sosyal, daha mutlu ve daha üretken kılabiliyor.
Duygusal zekanın biraz da soya çekim ile ilgili olabileceği düşünülüyor, ancak herşeye rağmen geliştirilmesi de mümkün görülüyor. Üstelik bugün duygusal zekayı geliştirmeye yönelik eğitimler ve koçluk programları verilmektedir. Bu sayede belki de insanlar kendi potansiyelinin farkına varıyorlar. Konunun uzmanlarına göre, duygusal zeka, önemli ölçüde insanların yetiştiği ortamlarla da yakından ilişkilidir. Çocukluk ve gençlik dönemlerinde ne kadar canlı ve hareketli olunduysa, o ölçüde duygusal zeka da gelişiyor.
Bu yüzden de duygusal zeka özelliklerini sonradan elde etmek de mümkündür ancak yılların verdiği alışkanlıklardan, davranış şekillerinden ve olaylara bakış açılarından vazgeçmek de o kadar kolay değil.
Yine de duygusal zekaya sahip olmak için yapılacak bir şeyler vardır. Duygusal zeka eğitim programlarında üzerinde durulan birkaç noktaya değinmekte yarar var.
O halde işe kendini tanımak ile başlamak gerekiyor. Bütün duygusal zeka programları bunu şart koşar. Yaşamda hangi rolleri üstleniyorsunuz? Güçlü ve zayıf olduğunuz yönler nelerdir? Gerçek gereksinimleriniz nelerdir? Hedefleriniz belli mi? Kendiniz için önemli olan nedir?
İkinci yapılması gereken şey başkalarına karşı açık olmaktır. Nasıl sizin kendinize ait bir dünyanız varsa, başkalarının da kendilerine ait dünyaları vardır. Herkesin dünyaya bakış açısı farklıdır. Bu kabul edildiği ölçüde başkaları daha çabuk tanınır. Başkalarının duygu ve düşünceleri, sizin için bir tehlike değil, aksine yeni bir şeyler öğrenme şansıdır.
Üçüncü nokta duyguları kontrol edebilmektir. İnsanlar kendi duygularından ve başkalarının duygularından korkmadıkları sürece daha rahat başa çıkabilirler.
Bir diğer nokta, kendini güzel ifade edebilmektir. Duygu ve düşünceleri rahat ifade edebilmek için geniş bir kelime dağarcığına da sahip olmak gerekir.
Önemli bir nokta daha: eleştirilere açık olmak gerekir. Bu aynı zamanda kendi olumlu ve olumsuz yönlerinizi keşfetme fırsatı yaratır. Aynı şekilde eleştiri yapmakta önemlidir, ancak eleştiri kişiliklere zarar vermeden yapılmalıdır.
Sorunlara çözüm bulmak da önemli bir beceridir. Sorunlardan kaçmak yerine üzerinde düşünmek ve çözüm üretmeye çalışmak gerekir. Bu şekilde sorunlar da duygusal gelişim için birer fırsat demektir aslında.
Son bir nokta iletişim kurma becerilerini geliştirmektedir. Hatalı durumlarda özür dileme, ya da basit şeyler için bile teşekkür etmek, kişiler arasında doğru bir iletişim için önemli bir köprüdür.
Sonuç olarak duygusal zeka eğitimle geliştirilebilir. Bunun için biraz çaba gerekiyor.
