Ayı Paddington Filmi Geniş Özeti 2022
Ayı Paddington Filmi Geniş Özeti. Bir Ayının Dünyasından Büyüklere Masallar Ayı Paddington. 26 Aralık 2014 tarihinde vizyona giren Ayı Paddington, başarılı bir aile komedisi olarak dikkat çekiyor. Her ne kadar fantastik öğesi nedeniyle çocuk filmi izlenimi yaratsa da derinlerinde işlediği felsefe ile yetişkinlere önemli mesajlar veren bir yapım. Hatta tabiri yerindeyse yetişkinlere anlatılan bir masal da diyebiliriz, bu sevimli ama düşündürücü sinema filmi için. Yetişkinlerin dünyasını bir çocuk duyarlılığı ile ele alan eser, ‘bir varmış, bir yokmuş’la başlayıp, olanca teknolojik gelişmelere rağmen kentlerde yaşadığımız iletişimsiz, tutsak hayatlarımıza bir ayna tutuyor.
Başarılı oyuncu Nicola Kidman ile kadrosu bir hayli renkli hale gelen filmin başında, sevimli ayı kahramanımızın kendisine küçük yaşlardan sahip çıkan teyzesi Luck ve onun eşi ile ormanda geçirdikleri mutlu hayata tanık oluyoruz. Portakal marmelatı yaparak hayatlarını sürdüren bu sevimli ayı ailesinin yaşamını bir fırtına alt üst eder. Fırtınadan sonra eşini kaybeden Luck, küçük yavruyu bir feribotun cankurtaran botuna saklayarak Londra’ya gönderir. Sevimli ayının boynuna ‘Lütfen bu ayıya iyi bakın’ notunu asmayı da ihmal etmez. Luck, küçük yaşlardan itibaren koruyup kolladığı sevimli ayıyı kadere teslim edip, kendisi de emekli ayıların barındığı yere doğru yola koyulur.
Ayı Paddington Filmi Geniş Özeti
Küçük ayı, çıktığı bu yolculuğu heyecanla geçirir. Çünkü İngiltere’yi ve İngiliz olan her şeyi merak etmekte, Londra ile ilgili büyük büyük hayaller kurmaktadır. Yeni, güzel bir yaşamın hayalini kurarken yanıldığını anlaması çok geç sürmeyecektir; Londra’ da Paddington İstasyonu’nda kimse kendisine yardım etmek istemez. İnsanlar yanından gelip geçerken istasyonun ortasında öylece kalakalır.
Umutsuzluğa kapılmış bir haldeyken Brown ailesinden Mrs. Brown’ un dikkatini çeker. Mrs. Brown, sevimli ayının boynundaki yazıyı okur. Ona yardım etmeleri gerektiği konusunda Mr. Brown’ u ikna eder. Brown ailesi onu bir süreliğine evlerine alılar ve sevimli ayıya onu buldukları istasyonun adını yani Paddington ismini verirler.
Paddington’ un insanların dünyası ile tanışması, onun için eşsiz bir deneyimdir. Banyoda diş fırçalarını kulak çubuğu olarak kullanması ile başlayan süreçte tüm banyo sistemini yerle bir ederek, bu deneyimin kolay olmayacağı sinyallerini verir.
Bu noktada Paddington’ un tuttuğu güncesine yazdıkları, bir ayının gözünden Londra ve kent insanına bakış açısını sunduğu satırlar, bizleri yaşadığımız dünya ile yüzleştirir. Paddigngton’ un kendisi hakkında çok büyük hayaller kurduğu Londra kentini bir siluetten ibaret olarak görmesi, yaşadığımız kentlerin, onlara insanca bir ruh vermediğimiz sürece hiçbir anlamı olmadığını yüzümüze vurur gibidir.
Paddington’ un hayatı, bir müzede görevli olan hayvan doldurmacısı Millicent’ in peşine düşmesiyle heyecanlı bir hal alır. Millicent’ in Brown ailesinin evde olmadığı bir sırada Paddington’u yakalama girişimi, Paddington’ un sakarlıkları da işe karışınca evde yangın çıkmasına sebep olur. Bu olayların gelişiminde Paddington, istenmediğini düşünerek evi terk eder ve Millicent’ in ellerine düşmesi hiç de zor olmaz.
Bu noktadan sonra Brown ailesinin Paddington’ u Millicent’ in elinden kurtarma çabasına tanık oluyoruz. Filmin geriliminin doruğa çıktığı sahneleri izliyoruz. Paddington’ un kurtulması ile filmin düğümü çözülüyor.
Ayı Paddington filminde bir sokak çalgıcılarının zaman zaman duygusal boyutu tırmandırdığı Peru müzikleri, klasik müzik ruhunu başarı ile işliyor. Bunun yanında filmin temel ekseninde işlenen bir diğer konu da ‘aile’ kavramı. Ayı Paddington’ a sahip çıkan aile, kendi aralarında iletişim kopuklukları olan, tipik bir kent ailesi. Juddy, ergenlik dönemi bunalımları içinde, ailesi ile inatlaşan, mutsuz, kulağında wolkmenle gezen ‘aşık’ bir kızdır. Ailenin küçük oğlu Jonathan ise, teknolojik donanımlı odasında zamanının büyük çoğunu geçire, sorunlu bir çocuktur. Brown ailesi, Paddington’ un bağlayıcılığı ile bir aile olmayı öğrenir. Ve izleyici, olayların gelişmesine paralel olarak, Brown ailesinin paylaşımcı ve mutlu bir aile olmaya gittiği yolun sevgiden geçtiğine tanık olur.
Filmde dikkat çeken bir diğer nokta, birçok animasyon filminden aşina olduğumuz sahne ya da konuların işlenmesidir. Bir hayvan doldurma sanatçısının Paddington’ un peşine düşmesi bize Madagaskar filmini anımsatır. Bunun yanında kimi sahnelerin izleyicide Tedyy filmini çağrıştırmaması da olanaksızdır. Eğer iyi bir sinema filmi izleyiciyseniz Ayı Paddington’ da birçok animasyon yapımından izler bulabilirsiniz. Ancak bunları basit bir esinlenme olarak değerlendirmek de yanlış olacaktır.
